27 Mayıs 2011 Cuma

Ysk, tv propagandasının esaslarını belirledi

İşte TV propagandasında YSK kuralları !!






İşte TV propagandasında YSK kuralları !!
23 Mayıs 2011, 13:36
12 Haziran’da yapılacak milletvekili seçimlerinde siyasi partilerin radyo ve televizyonda yapacakları propaganda konuşmalarına 5 Haziran Pazar günü başlanacak.

12 Haziran’da yapılacak milletvekili seçimlerinde siyasi partilerin radyo ve televizyonda yapacakları propaganda konuşmalarına 5 Haziran Pazar günü başlanacak. Konuşmaların ikinci bölümü ise 11 Haziran 2011 Cumartesi günü saat: 18.00’da kadar belirlenecek gün ve saatlerde yapılacak. Yüksek Seçim Kurulu, (YSK) 12 Haziran’da yapılacak milletvekili seçimlerinde radyo ve televizyonlarda siyasi partilerin yapacağı propaganda konuşmalarının usul ve esaslarını belirledi. YSK’nın kararları Resmi Gazete’de yayımlandı. Seçime katılan siyasi partilere ilk gün 10, son gün 10 dakikayı geçmemek üzere, programlarını ve yapacakları işleri anlatan iki konuşma yapabilecekler.

PROPAGANDA DA GÖRÜNTÜ OLABİLECEK

Siyasi partiler, sürelerinin yarısını aşmamak üzere propagandalarını görüntülü olarak da verebilecek. Görüntülü propagandalar TRT dışında hazırlatılacak. Görüntülü propagandalarda siyasi partiler yaptıkları ve yapacakları icraatı anlatacaklar. Bu propagandalarda suç teşkil edecek görüntülere yer verilemeyecek. Görüntülerde suç teşkil eden bir konu bulunduğu takdirde YSK bunların yayımına izin vermeyecek. Siyasi partiler, propaganda haklarını TRT'nin birden fazla kanalına dağıtabilecekler. Siyasi partiler radyo ve televizyonla ilk konuşmalarında seçim beyannamelerini anlatacaklar. Radyo ve televizyonda yapılacak propaganda yayınlarının, tam bir tarafsızlık ve eşitlik içinde yapılması, YSK ile TRT tarafından sağlanacak.

TÜRK BAYRAĞI VE PARTİ BAYRAĞI ASILACAK

Propaganda konuşmalarında Türk Bayrağı ile YSK’nın tespit edeceği yere asılacak parti bayrağı ve konuşmayı yapan kişi dışında hiçbir görüntüye yer verilmeyecek. Konuşmacılar, ceket giyme ve kravat takmak zorundalar. Bayanlar ise tayyör giyecekler. Özel radyo ve televizyonlarda siyasi partilerin propaganda konuşmaları TRT'de uygulanan usul ve esaslara göre yapılacak. YSK, Demokrat Parti, Emek Partisi, Millet Partisi, Liberal Demokrat Parti, Saadet Partisi, Hak ve Eşitlik Partisi, Halkın Sesi Partisi, Doğru Yol Partisi, Türkiye Komünist Partisi, Milliyetçi ve Muhafazakar Parti, Büyük Birlik Partisi ve Demokratik Sol Partinin 10’ar dakikalık iki, Milliyetçi Hareket Partisi’nin 10’ar dakikalık üç, Cumhuriyet Halk Partisi’nin 10’ar dakikalık dört, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 10’ar dakikalık üç ve ilaveten 20 dakikalık olmak üzere dört konuşma hakkı bulunduğunu açıkladı.

KONUŞMA SIRASI KURAYLA BELİRLENECEK
Tüm siyasi partiler, 10’ar dakikalık iki konuşma hakkından birini 5 Haziran 2011 Pazar günü, diğerini de 11 Haziran 2011 Cumartesi günü kullanacak. MHP’nin 10 dakikalık bir, CHP’nin 10’ar dakikalık iki ve AKP’nin de 10 ve 20 dakikalık olmak üzere iki konuşma hakkı bulunuyor. Konuşmanın hangi parti adına ve kimin tarafından yapıldığına dair görevli kurul üyesiyle radyo ve televizyon idaresinde görevli en az iki personel tarafından tutanak düzenlenecek. Radyo ve televizyonda propaganda için başvuran partilerin yayın zaman ve sıraları, bunların birer temsilcisi ile TRT temsilcilerinin önünde YSK tarafından ad çekme suretiyle saptanacak. Seçim Takvimi’ne göre, seçime katılan siyasi partilerden radyo ve televizyonda propaganda yapmak isteyenler en geç 29 Mayıs Pazar günü saat 17.00’ye kadar YSK’ya bildirecekler. Yayın sıralamasının belirlenmesi için de ad çekme işlemi 31 Mayıs Salı günü saat 15.00’de yapılacak. ANKA

http://www.medyakafe.com/iste-tv-propagandasinda-font-colorredysk-kurallarifont-42863h.htm

Ysk, tv propagandasının esaslarını belirledi - İdalimForum.Com

..

10 Kasım 1938 den 2011 Türkiyesine.. Hak ve Eşitlik Partisi

10 Kasım 1938 den 2011 Türkiyesine.. Hak ve Eşitlik Partisi







..

22 Mayıs 2011 Pazar

SİYASETTE BU KİRLENME DEVAM EDERSE 'Hepar Tek Başına İktidar Olacak'

SİYASETTE BU KİRLENME DEVAM EDERSE 'Hepar Tek Başına İktidar Olacaktır'


Hak ve Eşitlik Partisi (HEPAR) Genel Başkanı Osman Pamukoğlu, Eskişehir'de yaptığı konuşmada bir dahaki seçimlerde tek başlarına iktidara geleceklerini söyledi...

08 Mayıs 2011 / 12:43
Eskişehir'e gelerek HEPAR il binasını ziyaret eden Osman Pamukoğlu, partiye üye olan gençlere rozet taktı. Özellikle gençlerin partilerine büyük ilgi gösterdiğini söyleyen Pamukoğlu, Avrupa Birliği'nin de kendilerinden çekindiğini öne sürdü. Pamukoğlu şöyle konuştu: "AB biz partiyi kurduğumuzda 'eyvah geliyor' dedi. Bir yabancı ülkenin başka bir ülke toprakları üzerinde siyasi, ekonomik ve askeri amaçları varsa iki şeyden çekinir. Bunlardan birincisi gençlik hareketi, ikincisi ise düzen dışı yeni bir partinin topraklarda meydana çıkmasıdır. Onun için AB bizi fark etti ve bizim partiyi kayıtlarına almıştı. Adamlar biliyor bu işi. Hak ve Eşitlik Partisi şuanda mecliste bulunan eşkıyanın uzantısı siyasi örgüte ait meclistekilerin dışında dördüncü parti. Artık bunu toprağın altındaki köstebek bile görüyor da bunu görmek istemeyen, kendine göre bir takım manevralar yada entrikalar çevirenler var. 12 Haziran akşamı Hak ve Eşitlik Partisi'ni herkes görecek, gücünü görecek. Partimize gençler ve kadınlar yoğun ilgi gösteriyor. Meclise gireceğiz, aldığımız oyu, partinin gücü ve kudretini herkes görecek. Bir sonraki seçimde ise herkes biliyor ki siyasetten anlayan veya biraz öngörüsü olan HEPAR tek başına hükümet olacaktır."
http://www.stratejikboyut.com/haber/hepar-tek-basina-iktidar-olacak--53152.html

SİYASETTE BU KİRLENME DEVAM EDERSE 'Hepar Tek Başına İktidar Olacak' - İdalimForum.Com
http://www.idealimforum.com/basindan-alintilar-ve-haberler/14714-siyasette-bu-kirlenme-devam-ederse-hepar-tek-basina-iktidar-olacak.html#post28640

..

Kürt açılımı savunan gazetecilerin yıllar önceki görüşleri

.








Kürt açılımı savunan gazetecilerin yıllar önceki görüşleri


Bugün 'Kürt açılımı'nı savunan gazeteciler, bakın yıllar önce neler söylemiş...

Habertürk gazetesinden Kutlu Esendemir, bugün demokratik açılım sürecinin en ateşli savunucusu gazetecilerin yıllar önce konuya nasıl yaklaştığını ele aldı.

Kürt sorununun çözümüne yönelik pek çok konu geçmişte tartışmaya açılmış, ama medyanın ağır muhalefetiyle karşılaşmıştı. 5 Ağustos 1995 tarihinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından Prof. Dr. Doğu Ergil'e ve 21 Ocak 1997 tarihinde Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TUSİAD) tarafından Prof. Dr. Bülent Tanör'e hazırlatılan raporlar, kamuoyunda büyük fırtınalar koparmıştı. Bakın; bugün Demokratik Açılım Paketi'ne destek veren isimler o dönemde, ne yazmışlardı, şimdi ne yazıyorlar?

HÜSEYİN GÜLERCE

DÜN: Eşkıyalık "Kürt meselesi" oldu (10 Ağustos 1995 / Zaman)

Güneydoğu'daki şekaveti (PKK eşkıyalığını) ısrarla "Kürt meselesi" diye ele alarak doğru çözüme varmak mümkün değildir. Güneydoğu meselesi o bölgenin, o bölge insanının değil, hepimizin meselesidir. Batı bu meselenin kaşıyıcısı, destekçisi, finansörüdür ama, içeride de bu meselenin istismarcısı ve goygoycusu kesimleri, mihrakları göz ardı edemeyiz.

BUGÜN: Nedir Kürt sorunu? (7 Ağustos 2009 / Zaman)İttihat Terakki zihniyetini, Cumhuriyet'le de devam ettirmek isteyenlerin; Milli Mücadele'yi birlikte yaptığımız, bu milletin asli unsuru Kürt kardeşlerimizi, yok sayma, "Siz aslında Kürt değilsiniz, Türk'sünüz. Bırakın şimdi şu Kürt kimliğini" diyerek ve devleti hukuk dışı işlere alet ederek, asimile etme siyasetinin adıdır. Bu siyasetin uygulamalarında zulüm vardır, işkence vardır, horlama vardır, faili meçhul cinayetler vardır.

AHMET SELİM
DÜN: Bizim aydınlarımız (14 Ağustos 1995 / Zaman)

Bizim aydınlarımız, düşünce ve çözüm değil, mesele ve dert üretiyor. Batıcılık üç safha geçirir; seçkincilik, solculuk, yozlaşmacılık. Şimdi her üç safha sarmaş dolaş!
BUGÜN: Aydınlarımızın günahı (9 Ağustos 2009 / Zaman)

Birileri, icapsız meseleleri besleyip kotarıp, Erdoğan'ın kucağına bırakıveriyor. Vefasına, delikanlılığına, demokratik sabrına hitap ederek yapıyorlar. Geçmişteki travmalarının etkisinden kurtula¬mayan bazı popüler aydınlar yapıyor bunu... Ve Sayın Erdoğan gerçekten çok, çok yoruluyor. Günahtır ama.

NASUHİ GÜNGÖR

DÜN: Kan deryasında yürüme yaftası (11 Ağustos 1995 / Yeni Şafak)

Üniformalı, üniformasız, dağda veya karakollarda binlerce evladını yitiren ve onların ardında öfkeli milyonlar olduğunu göremeyen bir ülkenin, 15 yılda bu konuda bir tanecik rapor yayınlayıp onu da kırk tane şaibeyle ortaya çıkarmasına ne denebilir ki? Bu arada raporu

hazırlayan Doğu Ergil'in aldığı paranın da 15 milyar olduğu söyleniyor. Ne fark eder ki. Şairin dediği gibi. "Basarak kan deryasına yürüyor onlar."

BUGÜN: Akademisyenleri yaftalamak kolay (9 Eylül 2009 / Star Gazetesi)

On binlerce insanımızı ve hesap edemeyeceği kadar maddi ve manevi kaynağımızı yitirdiğimiz bir dönemin sonuna mı geliyoruz? Şimdi şu sorunun cevabını arayalım. Akademisyenleri suçlayıp yaftalamak kolay. Peki Türkiye'de en ciddi temsil derinliğine sahip kuruluşların başında gelen TOBB'un mesajlarına ne diyeceksiniz? Onlar da mı yandaşlığın gereğini yapıyor?

AHMET TAŞGETİREN

DÜN: Bilimsel görüntülü belge (11 Ağustos 1995 / Yeni Şafak Gazetesi)

Şimdi bu rapor, Kürt nüfusun niteliği üzerine "bilimsel" görüntülü bir belge sunmuş olmakta, "özerklik ya da federasyon isteyen bir Kürt gerçeği"ni dünya kamuoyuna duyurmuş olmaktadır. Raporun püf noktası burasıdır. Yarın da asıl tartışma bu konu üzerine yapılacaktır.

BUGÜN: Kolay olmayacak (8 Eylül 2009 / Bugün Gazetesi)

İsmail Beşikçi Kürt meselesine, sistem sancısına en çok kafa yoran, bunun bedelini ödeyen insanlardan bi ri. Ne di yor? "Federasyon olsun, Kuzey Irak'ta nasıl Peşmergeler bölgesel yönetimin güvenlik gücü oldu ise PKK da bölgedeki federatif yapının güvenlik gücü olsun. "Öcalan'ın, "Kürtler'in kendilerine has savunma gücü olmalı" sözünün varacağı yerin bu olduğunu söylüyor. "Güney Kürdistan'daki yapı, zaman içinde ete kemiğe bürünecek olan bir siyasi statüdür. Bu statü, daha da gelişebilir ve ileride bağımsız bir devlet olabilir." Beşikçi, "Kürt sorununda önemli olan dış dinamiktir" tespitini yapıyor. Yanlış değil.

HASAN KARAKAYA
DÜN: Top (13 Ağustos 1995 / Vakit)

TOBB raporu "TOP"a döndü. Gelen vuruyor, giden vuruyor.

BUGÜN: Senden büyük Şeyh Said var (9 Eylül 2009 / Vakit)

Nedir Öcalan'ın amacı; kendisini "Şeyh Said'in de üstünde" göstermek ve "tek lider benim" demek!.. Adama bakın!.. Neredeyse "Kürt tarihi"nin kendisiyle başladığını iddia edecek!..

NAZLI ILICAK

DÜN: Beş para etmez adamların katilleri (22 Ocak 1997 / Akşam)

İt uğursuz, bir şeyler biliyormuş gibi ortaya çıkıyor, on parmağında on kara ona buna çamur atıyor. Bizim rating peşinde koşan şaşkın gazetecilerimiz de beş para etmez adamların katillerini or¬ta ya çıkaracağız derken devletimizin en güzide şahısları ve müesseseleri yıpratılıyor... Tabii, Özel Tim'e bu kadar saldırılır, devlet bu ölçüde yıpratılırsa, meydan ite uğursuza kalır.

BUGÜN: Faili meçhuller araştırılıyor (22 Ağustos 2009 / Sabah)

"Paketin içeriği nedir, onu görelim, sonra konuşuruz" diyenleri anlamak mümkün değil. Paketten ziyade böyle bir iklimin doğmuş olması önemlidir. Faili meçhul cinayetler araştırılıyor; Kürtçe televizyon yayını çoktan başladı. Başbakan, birkaç cümle ile dahi olsa halka Kürtçe hitap etti. Cumhurbaşkanı, Güloymak İlçesi'nden bahsederken Norşin dedi. Erdoğan ile Ahmet Türk görüştü. Öcalan doğrudan muhatap alınmasa dahi, görüşleri sayfa sayfa gazetelerde yayımlanıyor. Adımlar çoktan atılmaya başlandı bile.
FEHMİ KORU

DÜN: Baştan hayal kırıklığı (22 Ocak 1997 / Yeni Şafak)

TUSİAD, Marksizmin bütün cazibesini yitirdiği günümüzde, Marksist aydınların toplum projesini 'demokratik standart' biçiminde ülke gündemine dayayarak, paketin daha baştan hayal kırıklığıyla karşılanmasına sebep oldu.

BUGÜN: Sırf AK Parti gerçekleştiriyor diye (26 Ağustos 2009 / Yeni Şafak)

Gerçekleşsin diye yıllardır mürekkep tükettikleri bir konuyu, sırf AK Parti hükümeti eliyle gerçekleşiyor diye, baltalamak için ilk günden bu yana ellerinden geleni yapan bir kısım medyanın bildik silahşorları da seviniyordur herhalde... Hükümete düşen, onların zamansız

sevinçlerini kursaklarında bırakmak olmalı.

Kürt açılımı savunan gazetecilerin yıllar önceki görüşleri - İdalimForum.Com
http://www.idealimforum.com/politik-aci-lar/14701-kurt-acilimi-savunan-gazetecilerin-yillar-onceki-gorusleri.html

..

Hak ve Eşitlik Partisi (HEPAR) Diğer Parti Liderleri Helikopter ve Özel Uçaklarla Gezip Sonra da Halktan Bahsediyorlar

Diğer Parti Liderleri Helikopter ve Özel Uçaklarla Gezip Sonra da Halktan Bahsediyorlar



Cumartesi, 21 Mayıs 2011 15:12

Hak ve Eşitlik Partisi Genel Başkanı Osman Pamukoğlu "Diğer parti liderleri helikopter ve özel uçaklarla geziyorlar sonra da halktan falan bahsediyorlar" dedi.
Muğla'nın Marmaris ilçesindeki parti binasını ziyaret eden Pamukoğlu Nisan ayından beri bütün Anadolu'yu karadan dolaştıklarını belirtti. Pamukoğlu; "Her yerde söylüyorum ülkedeki insanları merak ediyorsanız korku ve endişe dolu köylerde, kentlerde beldelerde korku içinde yaşıyorlar. Ne istiyorlar diye merak ediyorsanız Trakya ve Anadolu'da yaşayan halk, bir ekmek diyorlar iki huzur. Ekmekten kastım ekonomi, huzurdan kastım da dağlarında ve şehirlerinde olan olaylar. Bazılarının klasik düzen alışkanlıkları var. Zamanında oy vermişler bugün itibariyle o partilerinin durumlarının farkında değiller. Benim yaptığım halkı uyarmak, bilgi vermek, onları aydınlatmak. 30 gün geçti ve seçime 3 hafta kaldı. Genelde siyasi alanda ne öngörülüyor diyorsanız dört parti görünüyor. Bunu 12 Haziran akşamında göreceksiniz zaten üçü klasik düzenin parçaları iç ve dış düzenin birer unsuru olan partilerdir. Ve HEPAR 12 Haziran akşamında bunu göreceksiniz. Bize bugün Marmaris'te söylemişti diyeceksiniz.
Sıkıntı şu ve halkın bilmesi gerekenler bir demokrasi masal ve edebiyatıyla özgürlük öyküsüyle giden bir hayat var. Söyleyenlerin kendisi de inanmıyor buna ama halkı kandırmakta bunların üzerine yok. Ne anlama geliyor bu siyaseten? Meclise girmişler 18 milyon insanın oyunu almışlar, geride ne var? Çöpe atılmış, işe yaramayan 16 milyon oy. Bu halk bir şeyi yapamazsa o zaman her zaman sızlanacak oturup ağlayacak. Bu sahte oy düzenini bozacak tek şey ve bu milletin başına bu hükümetin başına iktidar olmaya engelleyecek tek şey, dördüncü partiyi meclise getirmektir, yani HEPAR'ı" diye konuştu.
"İYİ VE KÖTÜ GİDEN HER ŞEYDEN VATANDAŞ VE POLİTİKACI SORUMLUDUR"
Partilerinin büyük bir gelişme kaydettiğini belirten Pamukoğlu; "Partimiz çığ gibi büyüyor. Çıkacak olan oylar her yerde söylüyorum. Herkesi şaşırtacak. Bizim sloganımız sıradan laflar değil. Yok ses ver Türkiye yok İstikrar sürsün. İstikrar sürsün şu demektir; halka sormadan sorgulamadan soymaya devam edeceğiz. Size o televizyonlarda gösterilen ve anlatılanlara inanmayın. Bir ülkede iyi ve kötü giden her şeyden politikacısı da vatandaşı sorumludur. Aynı adamları seç, birkaç kez üst üste meclise gönder sonra otur şikayet et, ağla, sızla. Olmaz, öyle şey. Bir, iki hatta üç kez seçtin olmadı, niye ağlayıp sızlıyorsun? Ülkenin bu halde olmasında senin hiç mi günahın yok? Herkes 12 Haziran'da kararını verecek, verdikten sonra ülkenin ekonomisi ve huzurlu ortamında olumlu ya da olumsuz gelişmeler olacak, oy verenler buna katkıda bulunacak. Bundan sonra olacaklardan oy kullananlar sorumludur" dedi.
Kaynak: AA
Hak ve Eşitlik Partisi (HEPAR) Resmi Websitesi - Diğer Parti Liderleri Helikopter ve Özel Uçaklarla Gezip Sonra da Halktan Bahsediyorlar

21 Mayıs 2011 Cumartesi

Ysk, tv propagandasının esaslarını belirledi

YSK, TV PROPAGANDASININ ESASLARINI BELİRLEDİ

12 Haziran`da yapılacak milletvekili seçimlerinde siyasi partilerin radyo ve televizyonda yapacakları propaganda konuşmalarına 5 Haziran Pazar günü başlanacak. ANKARA (ANKA) – 12 Haziran`da yapılacak milletvekili seçimlerinde siyasi partilerin rady

12 Haziran`da yapılacak milletvekili seçimlerinde siyasi partilerin radyo ve televizyonda yapacakları propaganda konuşmalarına 5 Haziran Pazar günü başlanacak.
ANKARA(ANKA) – 12 Haziran`da yapılacak milletvekili seçimlerinde siyasi partilerin radyo ve televizyonda yapacakları propaganda konuşmalarına 5 Haziran Pazar günü başlanacak. Konuşmaların ikinci bölümü ise 11 Haziran 2011 Cumartesi günü saat: 18.00`da kadar belirlenecek gün ve saatlerde yapılacak. Yüksek Seçim Kurulu, (YSK) 12 Haziran`da yapılacak milletvekili seçimlerinde radyo ve televizyonlarda siyasi partilerin yapacağı propaganda konuşmalarının usul ve esaslarını belirledi. YSK`nın kararları Resmi Gazete`de yayımlandı. Seçime katılan siyasi partilere ilk gün 10, son gün 10 dakikayı geçmemek üzere, programlarını ve yapacakları işleri anlatan iki konuşma yapabilecekler.
-PROPAGANDA DA GÖRÜNTÜ OLABİLECEK-
Siyasi partiler, sürelerinin yarısını aşmamak üzere propagandalarını görüntülü olarak da verebilecek. Görüntülü propagandalar TRT dışında hazırlatılacak. Görüntülü propagandalarda siyasi partiler yaptıkları ve yapacakları icraatı anlatacaklar. Bu propagandalarda suç teşkil edecek görüntülere yer verilemeyecek. Görüntülerde suç teşkil eden bir konu bulunduğu takdirde YSK bunların yayımına izin vermeyecek. Siyasi partiler, propaganda haklarını TRT`nin birden fazla kanalına dağıtabilecekler. Siyasi partiler radyo ve televizyonla ilk konuşmalarında seçim beyannamelerini anlatacaklar. Radyo ve televizyonda yapılacak propaganda yayınlarının, tam bir tarafsızlık ve eşitlik içinde yapılması, YSK ile TRT tarafından sağlanacak.
-TÜRK BAYRAĞI VE PARTİ BAYRAĞI ASILACAK-

Propaganda konuşmalarında Türk Bayrağı ile YSK`nın tespit edeceği yere asılacak parti bayrağı ve konuşmayı yapan kişi dışında hiçbir görüntüye yer verilmeyecek. Konuşmacılar, ceket giyme ve kravat takmak zorundalar. Bayanlar ise tayyör giyecekler.
Özel radyo ve televizyonlarda siyasi partilerin propaganda konuşmaları TRT`de uygulanan usul ve esaslara göre yapılacak. YSK, Demokrat Parti, Emek Partisi, Millet Partisi, Liberal Demokrat Parti, Saadet Partisi, Hak ve Eşitlik Partisi, Halkın Sesi Partisi, Doğru Yol Partisi, Türkiye Komünist Partisi, Milliyetçi ve Muhafazakar Parti, Büyük Birlik Partisi ve Demokratik Sol Partinin 10`ar dakikalık iki,
Milliyetçi Hareket Partisi`nin 10`ar dakikalık üç, Cumhuriyet Halk Partisi`nin 10`ar dakikalık dört, Adalet ve Kalkınma Partisi`nin 10`ar dakikalık üç ve ilaveten 20 dakikalık olmak üzere dört konuşma hakkı bulunduğunu açıkladı.

-KONUŞMA SIRASI KURAYLA BELİRLENECEK-

Tüm siyasi partiler, 10`ar dakikalık iki konuşma hakkından birini 5 Haziran 2011 Pazar günü, diğerini de 11 Haziran 2011 Cumartesi günü kullanacak. MHP`nin 10 dakikalık bir, CHP`nin 10`ar dakikalık iki ve AKP`nin de 10 ve 20 dakikalık olmak üzere iki konuşma hakkı bulunuyor.
Konuşmanın hangi parti adına ve kimin tarafından yapıldığına dair görevli kurul üyesiyle radyo ve televizyon idaresinde görevli en az iki personel tarafından tutanak düzenlenecek. Radyo ve televizyonda propaganda için başvuran partilerin yayın zaman ve sıraları, bunların birer temsilcisi ile TRT temsilcilerinin önünde YSK tarafından ad çekme suretiyle saptanacak. Seçim Takvimi`ne göre, seçime katılan siyasi partilerden radyo ve televizyonda propaganda yapmak isteyenler en geç 29 Mayıs Pazar günü saat 17.00`ye kadar YSK`ya bildirecekler. Yayın sıralamasının belirlenmesi için de ad çekme işlemi
31 Mayıs Salı günü saat 15.00`de yapılacak.

(ANKA) (YE/ÖMR)




Ysk, tv propagandasının esaslarını belirledi - İdalimForum.Com

20 Mayıs 2011 Cuma

Pamukoğlu: Türkiye'de Demokrasi Masal

Pamukoğlu: Türkiye'de Demokrasi Masal .,


Cuma, 20 Mayıs 2011 08:31

HEPAR Genel Başkanı Osman Pamukoğlu, ''Herkesi birebir dinliyorum. 2 derdi var halkın; biri ekmek, biri huzur'' dedi.
Pamukoğlu, seçim çalışmaları kapsamında geldiği Muğla'nın Bodrum ilçesindeki bir restoranda gazetecilere yaptığı açıklamada, 32 günde 28 il, 34 seçim bölgesi dolaştığını ifade ederek, ''Bunun içerisinde Trakya tamamen bitti. Anadolu'nun büyük bir bölümünü gezdim. Yarından itibaren Muğla, sonra Denizli, Isparta, Burdur Antalya'yı bitireceğim. Ankara'da bir çalışmam var ve Bolu, Adapazarı, Sakarya ile devam edeceğim. Benim genelde gördüğüm şu; bir kısım insanlar atadan dededen kalma takım tutar gibi kalıp partici. Bunların sayıları her partiyle ilgili, örnek vermek gerekirse, yüzde beş, yüzde altı, yüzde yedi. Bunlar artık o partiyle yatıyorlar, o partiyle kalkıyorlar, o partiyle de ölecekler'' diye konuştu.
-''2 DERDİ VAR HALKIN; BİRİ EKMEK, BİRİ HUZUR.''
Türkiye genelinde insanların bir arayış halinde olduğunu savunan Pamukoğlu, şunları söyledi:
''Şunun farkındalar; ekonominin nereye geldiğinin farkındalar. Böyle göz boyama laflarla bu işin olmadığını görüyorlar. Türkiye'nin genelinde güven sorununun gittikçe bir bunalım haline geldiğini görüyorlar. Yurttaşlara baktığımızda, endişe dolu ve korku dolu insanlar ülkesi görüyorsunuz. Ben köylerde de dolaşıyorum ve karadan dolaşıyorum bu çok önemli. Binlerce kilometre yol yaptım ben. Herkesi birebir dinliyorum. 2 derdi var halkın; biri ekmek, biri huzur.''
Pamukoğlu, 12 Haziran seçimlerinin diğer seçimlerle mukayese edilemeyecek kadar kıymetli olduğunu ifade etti. Halkın bu durumunda farkında olduğunu belirten Pamukoğlu, ''52 milyon seçmen var, her seçim döneminde olduğu gibi 10-11 milyon hep seçimden uzak kaldı. Bu 11 milyon çok büyük bir rakam. Bu rakam 2 tane partiyi meclise sokacak rakam. Şimdi bunları da seçim sandığına çekmeye ve karar vermeye zorluyorum. Bugüne kadar bu 10-11 milyon kenarda durdu'' dedi.
-''BU ÜLKEDE DEMOKRASİ FALAN MASAL''-
Partisinin genel durumunun ortada olduğunu söyleyen Pamukoğlu, şöyle devam etti:
''Halkın teveccühü yüksek. Hak ve Eşitlik Partisi ile ilgili 12 Haziran'da çıkacak sonuçlar, yani yüksek oy, herkesi şaşırtacak. Yurt içindekileri de şaşırtacak, yurt dışındakileri de şaşırtacak, beni bile şaşırtabilir. Yüzde 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, tavanı yüzde 18 görüyorum. Halkın bilmesi gereken bir şey var. Daha doğrusu oy kullanacakların hesaba katması gereken bir şey var. Bu ülkede demokrasi falan masal, bu yüzde 10 barajı olduğu için masal. Neden masal? Bir seçim alın, meclise giren partilerin oy sayısı 18 milyon, çöpe atılan oy sayısı ise 16 milyon. Ne anlama geliyor bu? Bunun açıklanacak bir tarafı var mı? Bu bir kepazelik değil mi? Görmüyor mu bunu insanlar? Neymiş halkı temsil ediyormuş. Kimseyi temsil ettiği yok. Yapacak tek şey şu; bu haram oylar, bu hak etmeyen oylar, bu adil olmayan oyların, verilmeyen oyların üzerinden de milletvekilleri çıkarttılar. Yapacak tek şey var; dördüncü partiyi meclise sokacaksınız. Başka yolunuz yok.''
Kaynak: AA

Hak ve Eşitlik Partisi (HEPAR) Resmi Websitesi - Pamukoğlu: Türkiye'de Demokrasi Masal

19 Mayıs 2011 Perşembe

Hak ve Eşitlik Partisi (HEPAR) | Resmi Websitesi - YENİDEN BİR “19 MAYIS” ŞART

YENİDEN BİR “19 MAYIS” ŞART



YENİDEN BİR “19 MAYIS” ŞART


Perşembe, 19 Mayıs 2011 13:58

1919 yılının 19 Mayıs’ında; ekonomik, siyasi, askeri ve dış politikada, eksiklik, zayıflık, insiyatif kaybı, çaresizlik, umutsuz ve yorgun halk, yenilmişlikten yaralı ruh, elden çıkanlara hayıflanma ne ise, bugünün 19 Mayıs 2011' inde de her şey dünün aynısı.
O günkü koşullarda düşmanın İstanbul başta olmak üzere, ülkenin birçok yerinde askeri güçlerinin bulunması ve hareket halinde olması, milletimizi tahrik edip mücadeleyi teşvik ve kamçılarken bugün, o görüntülerin olmaması olması gereken tepkinin de çıkmasını engellemektir.



Kartallar güneşe komşu,

Kara komşu,

Sert rüzgarlara komşu yaşarlar.

Konuşulanlar dağılır gider, bulut gibi.

Sadece eylemdir, her şeyi saran…


Bizde öyle yapacağız. Kesin kararlı ve inançlı olarak geliyoruz. Siyaseti Türkiye sevdası için yaparız ve onlarca “19 Mayıs’ı” da yeniden yaratırız.
YAŞASIN VATAN, YAŞASIN TÜRK MİLLETİ !


Osman PAMUKOĞLU

Hak ve Eşitlik Partisi

Genel Başkanı

Hak ve Eşitlik Partisi (HEPAR) Resmi Websitesi - YENİDEN BİR “19 MAYIS” ŞART

15 Mayıs 2011 Pazar

Osman Pamukoğlu , Osmanlı nın ilk doğduğu topraklarda

Osman Pamukoğlu , Osmanlı nın ilk doğduğu topraklarda






Hak ve Eşitlik Partisi (HEPAR) Genel Başkanı Osman Pamukoğlu bugün Osmanlı'nın ilk doğduğu topraklarda büyük coşkuyla karşılandı.

Seçim gezilerini sürdüren HEPAR Genel Başkanı Osman Pamukoğlu bugün Bozüyük, Bilecik ve Bursa'nın Yenişehir İlçesinde büyük bir konvoy ve halkın yoğun ilgisi ile karşılandı. HEPAR Bilecik İl Başkanlığı'na Plevne Marşı ile giren Pamukoğlu Bilecik halkının ilgisinden dolayı Bursa Yenişehir programını 2 saat ertelemek durumunda kaldı. Bu arda Bilecik İl Teşkilatında partiye halktan yeni katılımlar olduğu gözlendi. Türkiye Gençlik Birliği üyesi gençler ise Pamukoğlu'na hediye verdiler





http://j.mp/llw5Jl via @AddToAny

Bozüyük ilçesi.. - İdalimForum.Com

9 Mayıs 2011 Pazartesi

Hak ve Eşitlik Partisi | Benim Oyum Hepar'a

Hak ve Eşitlik Partisi Benim Oyum Hepar'a

CHP ATATÜRKÜN EMANETİ OLAN PARTİ DEGİLDİR ARTIK ADANA MİTİNGİ

HEPAR DA NEDEN BULUŞUYORUZ İŞTE CEVABIMIZ

HEPAR DA NEDEN BULUŞUYORUZ

HEPAR Vatanseverler ORDUSUDUR! Ve ona 'OY' vermek VATAN BORCUDUR!

KILIÇDAROĞLU Haberi ve İLĞİNÇ YORUMLARI

TERÖR MÜCADELESİNDE TARİHE NOT DÜŞÜYORUZ ( 3 )

TERÖR MÜCADELESİNDE TARİHE NOT DÜŞÜYORUZ ( 2 )

TERÖR MÜCADELESİNDE TARİHE NOT DÜŞÜYORUZ ( 1 )

HÜR İNSANLAR UYANINIZ.

Muavenet Belgeseli: Bölüm-3

Muavenet Belgeseli: Bölüm-2

Muavenet Belgeseli: Bölüm-1

8 Mayıs 2011 Pazar

Mhp reddi miras yapıyor

MHP REDDİ MİRAS YAPIYOR





Türkiye'de milliyetçi düşünce, nereden nereye geriledi? Cumhuriyetin yetiştirdiği bir çok önemli bilim ve fikir adamlarından beslenen hareket, gele gele bu duruma geldi...


21 Temmuz 2010

Milliyetçi düşünce, her ne kadar kitleselleştikçe büyük problemlere yol açmış olsa da Türkiye Cumhuriyeti'ne çok önemli bilim ve kültür insanları hediye etti.


Milliyetçiler, 12 Eylül öncesinde silahlı şiddet eylemlerine kalkışmadan önce pek çok koldan beslenen büyük bir kültür ırmağından su içmenin zevkini yaşıyorlardı.


Sosyal psikolojinin Türkiye'deki temel taşlarından Erol Güngör, tarih denildiğinde akla ilk gelen isimlerden olan Ziya Nur Aksun ve Yusuf Akçura, Türk milliyetçiliğinin prensiplerini ortaya koyan tarihçi İbrahim Kafesoğlu, dünya çapındaki Selçuklu tarihçisi Osman Turan, Türkiye'den çok dünyada tanınan Zeki Velidi Togan, romanlarıyla Türk edebiyatında özel ve önemli bir yeri bulunan Nihal Atsız, pek çok alanda verdiği eserleriyle Peyami Safa, milliyetçi olmayanların bile içini titretmeyi başaran dizeleriyle Arif Nihat Asya... Bunlar biraz düşününce aklımıza gelen isimler...

12 EYLÜL'DE AĞIR DARBE YEDİ


Sonradan silah ve şiddete bulaşmış olsa da işte böylesi önemli isimlerden beslenen milliyetçi düşünce, 12 Eylül 1980'de yediği darbenin ardından tamamen döküldü. Tüm partiler gibi tek adam sultasına sıkışan hareket, önce ikiye bölündü ve bu bir rahatlama meydana getirdi. Ama hareketin ana damarına asıl darbeyi "tek adam"dan sonra gelen yöneticiler vurdu.


Yukarıda saydığımız isimlerden beslenerek gelişen bir hareketin şu anda bulunduğu nokta, milliyetçi düşüncenin Türkiye'de yok olma arefesine geldiğini gösteriyor.

MHP REDDİ MİRAS YAPIYOR


Milliyetçi hareketin eski yöneticilerinden kendisine karşı çıkan herkesi yok edip, hain ilan eden bir genel başkan var uzun süredir MHP'nin başında.


"Reddi miras" Türkiye'de ancak bir kaç parti için söz konusu olamaz. Bunlardan biri de MHP'dir. Çünkü geçmişini reddettiğinde geride söyleyecek bir sözü kalmayacaktır.


Soğuk savaşın bitip, "komünizm" tehlikesinin yok olmasıyla MHP ve milliyetçi düşüncenin ya biteceği ya da yeni dönem için evrileceği öngörülüyordu.


Türkeş'in vefatının ardından partiye üniversite kökenli bir genel başkanın seçilmesi üzerine, ikinci seçeneğin geçerli olacağı, MHP'nin yeni dönemin şartlarına göre kendini yenileyeceği zannediliyordu.


Ancak öyle olmadı.


Milliyetçi düşünce yüksek fikirlerle doğup, şiddetin kucağına düşmüş, askeri müdahaleden yediği darbeyle iyice hırpalanmış olsa da tam yeniden ayağa kalkma fırsatı bulmuştu ki geçmişini de tamamen reddedip herşeyini kaybetti.


Yukarıda saydığımız isimler gibi pek çok önemli fikir adamından beslenen hareket, bir süredir günden güne eriyor.


BAHÇELİ İLE MHP NEREYE KADAR?


Partinin genel başkanı Devlet Bahçeli, her hafta grup toplantısında birbirinin aynısı sözlerle bağırıp çağırıyor. Değişen ve artan tek şey hakaret sözcükleri. Bir süre sonra hakarette daha ileri gidemeyeceği için muhtemelen açıktan küfür etmeyi deneyecek.


Tek yapabildiği Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a bağırıp çağırıp hakaret etmek. Kendisine oy veren partililer bile, sürekli kağıda bakarak konuşmasını eleştiriyor. Hatta Bahçeli hakaretlerini de kağıda bakarak ediyor.


Alanında en yetkin isimler olan bilim ve kültür insanlarının şekillendirdiği 'milliyetçi düşünce'nin, parti grup toplantılarında bağırmaktan başka birşey yapmayan, ülke sorunları için en küçük bir çözüm önerisi getirmeyen bir genel başkanın yönettiği bir partiye sıkışıp yok olmayı beklemesi, konu milliyetçilik bile olsa insanı hüzünlendiriyor.


"Bize ne milliyetçilikten" de diyebilirdik. Ancak, sağlıklı bir demokrasi için, şiddetten tamamen arınmış ve "yeni dünya"ya uyum sağlamış bir milliyetçi düşünce hareketinin, neden Meclis'te bulunması gerektiği her geçen gün daha iyi anlaşılıyor.


liberalses


http://www.stratejikboyut.com/haber/mhp-reddi-miras-yapiyor--40119.html


Mhp reddi miras yapıyor - İdalimForum.Com


..

7 Mayıs 2011 Cumartesi

MHP'yi sarsacak 'Öcalan' iddiası! BU İDDİA MHP'Yİ BİTİRİR! - İdalimForum.Com

MHP'yi sarsacak 'Öcalan' iddiası! BU İDDİA MHP'Yİ BİTİRİR!


04:41 by Kartal MEDYA ·
Şamil Tayyar, terörist başı Abdullah Öcalan'ın Şam'da iken görüştüğü askeri ateşenin MHP milletvekili Kürşat Atılgan olduğunu iddia etti.
Star gazetesi yazarı Şamil Tayyar, terörist başı Abdullah Öcalan'ın Şam'da iken görüştüğü askeri ateşenin MHP milletvekili Kürşat Atılgan olduğunu iddia etti.
Ülke TV'de yayınlanan "Gazeteci Milleti" programının konuklarından birisi olan Şamil Tayyar, MHP'nin asker kökenli milletvekili Kürşat Atılgan'la ilgili çok çarpıcı bir iddiada bulundu.

(Kaynak: MYNET)
Son günlerde Öcalan'ın yakalanmadan önce Şam'da kaldığı evin Türk askeri ateşe ile komşu olduğu iddiaları gündeme gelmişti.
Ayrıca Öcalan'la görüşen Askeri Ateşenin Ergenekon sanığı Hasan Atilla Uğur olduğu iddia ediliyordu.
Şamil Tayyar dün akşam katıldığı programda bütün ezberleri bozdu.
ÖCALAN'LA GÖRÜŞEN KİŞİ KÜRŞAT ATILGAN
Tayyar, Öcalan'ın Şam'da görüştüğü Askeri Ateşe'nin Hasan Atilla Uğur değil, 2007'de MHP'den milletvekili olan Kürşat Atılgan olduğunu açıkladı.
İşte Şamil Tayyar'ın gündeme bomba gibi düşecek sözleri;
"Öcalan'ın Şam'da kaldığı evde görüştüğü Askeri Ateşe'nin Hasan Atilla Uğur olduğu yazıldı çizildi. Öcalan'ın da görüştüğünü teyit ettiği kişi MHP milletvekili olan Kürşat Atılgan.
Kürşat Atılgan ismi neden önemli?
Bir taraftan milli değerler üzerinden siyaset yapacaksınız, milliyetçilik yapacaksınız, Öcalan'ın kellesini isteyeceksiniz, Erzurum'dan meydana ip atacaksınız sonra da bu kadrolarla ilişkisi olan kişileri kendi partinizden aday yapacaksınız. Bunu BDP bile yapmadı"
BİR İDDİA DAHA!
Şamil Tayyar ayrıca Öcalan'a yönelik Mercedes operasyonunu engelleyenlerden birisinin de MHP'li Kürşat Atılgan olduğunu iddia etti.
Şamil Tayyar'ın gündeme bomba gibi düşecek o iddiası;
"Orada bir mercedes operasyonu vardı. MİT'in düzenlediği bir operasyon. O operasyonun birileri tarafından engellendiği hep konuşuldu. Ankara'dan Şam'ı arayarak operasyonu bilgi verenin İstihbarat Dairesi Başkanı Korgeneral Çetin Saner olduğu konuşuluyor. Konuştuğu kişinin de Kürşat Atılgan olup olmadığının ortaya çıkmasını istiyorum"
http://kartalmedya.blogspot.com/2011/05/mhpyi-sarsacak-ocalan-iddias.html

MHP'yi sarsacak 'Öcalan' iddiası! BU İDDİA MHP'Yİ BİTİRİR! - İdalimForum.Com