10 Kasım 2017 Cuma

TÜRKİYE’NİN ENERJİ TİCARET MERKEZİ OLMASINDA DOĞU AKDENİZİN ROLÜ BÖLÜM 1

TÜRKİYE’NİN ENERJİ TİCARET MERKEZİ OLMASINDA DOĞU AKDENİZİN ROLÜ BÖLÜM 1



ERDAL TANAS KARAGÖL
BÜŞRA ZEYNEP ÖZDEMIR 


TÜRKİYE’NİN ENERJİ TİCARET MERKEZİ OLMASINDA DOĞU AKDENİZ’İN ROLÜ
COPYRIGHT © 2017 



Bu yayının tüm hakları SETA Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’na aittir. SETA’nın izni olmaksızın yayının 
tümünün veya bir kısmının elektronik veya mekanik (fotokopi, kayıt ve bilgi depolama, vd.) yollarla basımı, yayını, çoğaltılması 
veya dağıtımı yapılamaz. Kaynak göstermek suretiyle alıntı yapılabilir. 

SETA Yayınları 92 
I. Baskı: 2017 
ISBN: 978-975-2459-30-4 
Uygulama: Erkan Söğüt, Hasan Suat Olgun, 
Baskı: Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık A.Ş., İstanbul 
SETA | SİYASET, EKONOMİ VE TOPLUM ARAŞTIRMALARI VAKFI 
Nenehatun Cd. No: 66 GOP Çankaya 06700 Ankara TÜRKİYE 
Tel: +90 312 551 21 00 | Faks: +90 312 551 21 90 
www.setav.org | info@setav.org | @setavakfi 
SETA | Washington D.C. 
1025 Connecticut Avenue, N.W., Suite 1106 
Washington D.C., 20036 USA 
Tel: 202-223-9885 | Faks: 202-223-6099 
www.setadc.org | info@setadc.org | @setadc 
SETA | Kahire 
21 Fahmi Street Bab al Luq Abdeen Flat No: 19 Cairo EGYPT 
Tel: 00202 279 56866 | 00202 279 56985 | @setakahire 
SETA | İstanbul 
Defterdar Mh. Savaklar Cd. Ayvansaray Kavşağı No: 41-43 
Eyüp İstanbul TÜRKİYE 
Tel: +90 212 395 11 00 | Faks: +90 212 395 11 11

Yazarlar 

Erdal Tanas Karagöl 
Büşra Zeynep Özdemir 
Katkıda Bulunan 
Merve Sarıkaya 


TÜRKİYE’NİN ENERJİ TİCARET MERKEZİ OLMASINDA DOĞU AKDENİZ’İN ROLÜ

RAPOR İÇİNDEKİLER 

ÖZET | 7 

GİRİŞ | 9 
DOĞU AKDENİZ BÖLGESİNDEKİ DOĞALGAZ REZERVLERİNE SAHİP ÜLKELER | 13 
MISIR | 16 
İSRAIL | 25 
FILISTIN | 31 

GÜNEY KIBRIS RUM KESIMI YÖNETİMİ (GKRY) VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURIYETI (KKTC) | 32 
LÜBNAN | 37 
DOĞU AKDENİZ DOĞALGAZI İÇİN MUHTEMEL GÜZERGAHLAR | 45 
İSRAİL-GKRY-YUNANİSTAN GÜZERGAHI | 47 
İSRAİL-TÜRKIYE GÜZERGAHI | 50 
İSRAİL-MISIR GÜZERGAHI | 52 
GKRY-MISIR GÜZERGAHI | 53 
ENTERKONNEKTE İLETIM HATTI PROJESI | 53 

SONUÇ VE ÖNERİLER | 55

ÖZET 

Dünyanın en büyük hidrokarbon yataklarına ev sahipliği yapan Ortadoğu ve enerji tüketiminde başı çeken Avrupa Birliği (AB) ülkeleri arasında bir geçiş güzergahı oluşturan Doğu Akdeniz bölgesi son yıllarda keşfedilen hidrokarbon rezervleri ile gündeme gelmeye başlamıştır. Uluslararası enerji şirketleri tarafından İsrail, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Mısır, Lübnan ve Filistin sularında yürütülen araştırmalar sonucunda birbirinden farklı büyüklüklere sahip birçok doğalgaz sahası keşfedilmiştir. Bunlar arasında en çok göze çarpan ve tartışma konusu olanlar ise Tamar, Leviathan (İsrail), Afrodit (GKRY) ve Zohr (Mısır) rezervleridir. Akdeniz’de tespit edilen bu rezervler bölgenin mevcut enerji potansiyelini artırırken aynı zamanda bölgedeki ve yakın çevredeki enerji talebi yüksek olan ülkelere ihtiyaç duydukları kaynakları temin etmede yeni fırsatlar sunmaktadır. Başta AB ülkeleri olmak üzere enerji talebi yüksek olan ve yeterli kaynaklara sahip olmayan ülkeler tedarikçi çeşitliliği sağlamak ve dolayısıyla enerji arz güvenliklerini artırmak adına bu rezervleri gündemlerine almaya başlamışlardır. 

Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarının enerji talebi yüksek ülkelere ihraç edilmesi konusunda birçok proje gündeme gelmektedir. Bunların başında ise 
Doğu Akdeniz Doğalgaz Boru Hattı (Eastern Mediterranean Natural Gas Pipeline) projesi ve Türkiye güzergahı yer almaktadır. Doğu Akdeniz Doğalgaz 
Boru Hattı projesi Kıbrıs açıklarından başlayarak Yunanistan’a ulaştırılması planlanan ve AB tarafından destek verilen bir projedir. Proje ile Afrodit sahasından çıkarılacak gazın Yunanistan’a ve buradan da AB’ye iletilmesi planlanmaktadır. Proje ayrıca İsrail tarafından da desteklenmekte ve Leviathan gazı için alternatif olarak görülmektedir. Öte yandan Türkiye’nin bugüne kadar hayata geçirdiği ve çalışmalarını devam ettirdiği büyük projeleri, mevcut altyapısı ve coğrafi konumu ile en uygun güzergah olduğu gerçeği gün geçtikçe daha fazla karar alıcı tarafından kabul edilmektedir. Türkiye’nin yer aldığı bir proje hem rezerv sahibi ülkeler hem de enerji talep eden ülkeler için kazan–kazan durumu ortaya çıkarabilecek potansiyele sahiptir. Coğrafi konumunun sağladığı avantajlarla Türkiye bölgesinde bir enerji ticaret merkezi olmayı hedeflemekte ve bu yönde politikalar geliştirmektedir. Yakın zamanda Hazar Havzası’ndaki doğalgazı Avrupa’ya ulaştırmaya hazırlanan Türkiye, Doğu Akdeniz gazının Batı’ya iletilmesinde de etkin rol oynayarak enerji ticaret merkezi olma 
hedefine bir adım daha yaklaşmayı planlamaktadır.

GİRİŞ 

Dünya genelinde artan nüfus ve gelişmekte olan ekonomiler her geçen gün enerji talebinin artmasına neden olmaktadır. Bu talep içerisinde en geniş paya 
sahip olan enerji kaynakları ise fosil yakıtlardır (Grafik 1). Geçmişten günümüze sırasıyla kömür, petrol ve doğalgaz bu tüketimin içerisindeki yerini almıştır. 
Bu kaynaklara sahip olan ülkeler ile enerji talebi yüksek bölgeler arasında gerçekleşen enerji ticaretinde rezerv sahibi ülkeler her zaman ilgi kaynağı olmuştur. Talep arttıkça en fazla kullanılan enerji kaynağı olan fosil yakıtların rezerv miktarında azalma gözlemlenmekte ve bu durum yeni kaynak arayışları içine girilmesine neden olmaktadır. 



GRAFİK 1. DÜNYA BİRİNCİL ENERJİ TÜKETİMİ (2016) 


Geçtiğimiz son on yılda kullanımında en çok artış görülen fosil yakıt türü ise doğalgazdır (Grafik 2). Bunu takiben enerji talebi yüksek olan ülkeler dışa 
bağımlılıklarını azaltmak adına kendi doğalgaz rezervlerini arama çalışmalarına başlamıştır. Son yıllarda gerçekleştirilen doğalgaz keşiflerinde en çok öne çıkan 
bölge ise Doğu Akdeniz olmuştur. Yapılan çalışmalar Doğu Akdeniz havzasının zengin kaynak potansiyelini ortaya çıkarmış, bölgenin dünyanın önde gelen enerji şirketleri ve enerji talebi yüksek ülkelerin gündemine girmesini sağlamıştır. Doğu Akdeniz Mısır, İsrail, Lübnan ve Suriye gibi Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler ile GKRY ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) yönetimi altındaki Ada’yı içine alan bir bölgedir. İçinde bulunduğu coğrafyanın en önemli özelliklerinden biri olan enerji kaynak zenginliği Akdeniz’de de varlığını göstererek Mısır, İsrail ve GKRY sularında önemli keşifler yapılmasını sağlamıştır. Doğu Akdeniz sularında yer alan İsrail Münhasır Ekonomik Bölgesinde (MEB) Leviathan, GKRY ve KKTC yakınlarında Afrodit ve Mısır MEB’inde Zohr rezervleri keşfedilmiştir. Keşfedilen bu rezervlerin kaynak sahibi ülkelerin olduğu kadar çevre ülkelerin de enerji taleplerine cevap verebilecek kapasitede olduğu düşünülmektedir. Ancak söz konusu rezervlere sahip olan ülkelerin öncelikle kendi taleplerini karşılama yönünde hareket etmesi beklenmektedir. Bu noktada Mısır’ın artan enerji talebi karşısında azalan üretimi ve İsrail’in her geçen yıl yükselen doğalgaz talebi göze çarpmaktadır. GKRY ve KKTC’nin enerji tüketiminde ise henüz doğalgaz yer almamaktadır. 

Söz konusu ülkeler kendi taleplerini karşılayabileceklerine karar verdikten sonra tüketim fazlası gazlarını ihraç etmek için pazar arayışı içine gireceklerdir. 
Önceliğin coğrafi yakınlıktan ötürü çevre ülkelere ve en yüksek enerji talebine sahip aktörlerden biri olan AB’ye verileceği düşünülmektedir. Fakat keşfedilen doğalgaz rezervlerinin söz konusu pazarlara ulaştırılması konusunda halihazırda transfer yollarının bulunmaması konuyu tartışmaya açık hale getirmektedir. 



GRAFİK 2. YILLARA GÖRE KÜRESEL DOĞALGAZ, PETROL VE KÖMÜR TÜKETİMİNDEKİ DEĞİŞİM MİKTARI (YÜZDE) 


GİRİŞ 

Bu durumda keşfedilen ve üretilmesi düşünülen gazın transferinde boru hattı, sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ve enterkonnekte elektrik iletim hattı seçenekleri 
öne çıkmaktadır. 

GKRY ve İsrail kendi sahalarında keşfedilen enerji kaynaklarını arz güvenliğini en önemli gündem maddesi haline getiren AB’ye ihraç etmek istemektedir. 
Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin Rus gazına olan yüksek oranlardaki bağımlılıkları Birlik tarafından endişe ile karşılanmakta ve bu bağımlılığı azaltmak adına politikalar geliştirilmektedir. Bu noktada Doğu Akdeniz gazı AB için alternatif kaynak niteliğindedir. GKRY ve İsrail’in rezervlerinden üretilecek gazın deniz altından geçirilecek bir boru hattı vasıtasıyla Yunanistan’a iletilmesi ve buradan talep eden diğer Avrupa ülkelerine transfer edilmesi planlanmaktadır. 

Doğu Akdeniz Doğalgaz Boru Hattı (Eastern Mediterranean Natural Gas Pipeline) adı verilen bu projenin hayata geçirilebilmesi ise AB’ye bağlıdır. Gerek İsrail 
ve GKRY gerekse sahada faaliyet gösteren enerji şirketleri tek başlarına maliyeti üstlenmek istemedikleri ve alım garantisi olmayan bir projeye başlamayı uygun 
görmedikleri için AB tarafından atılacak adımların projenin gerçekleştirilmesinde kilit rol oynayacağı düşünülmektedir. 

Doğu Akdeniz gazı konusunda en çok gündeme gelen bir diğer seçenek çıkarılacak gazın Türkiye’ye ihraç edilmesi ve Türkiye üzerinden Avrupa pazarına transfer edilmesidir. Bu proje hem rezerv sahibi ülkeler ve Türkiye hem de uluslararası enerji şirketleri için kazan-kazan durumu ortaya çıkarabilecek bir projedir. Ortadoğu’da yaşanan savaş ve siyasi istikrarsızlıklar Doğu Akdeniz gazının arz güvenliğini tehdit ederek güvenli ihracat yollarına duyulan ihtiyacı artırmaktadır. GKRY, İsrail ve Mısır gazının Türkiye’ye ihraç edilmesi hem Türkiye’nin artan gaz talebini ve tedarikçi ülke çeşitliliği sağlama ihtiyacını karşılayabilecek hem de rezerv sahibi ülkelerin ihracat pazarı arayışına cevap verebilecektir. Ayrıca gazın Türkiye’ye iletilerek Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı’nın (Trans Anatolian Natural Gas Pipeline, TANAP) devamı niteliğindeki Trans Adriyatik Doğalgaz Boru Hattı (Trans Adriatic Pipeline, TAP) ile Avrupa’ya ihraç edilmesi Doğu Akdeniz gazının Batı’ya açılmasını sağlayacak en ideal ve güvenli seçenek olarak öne çıkmaktadır. Son yıllarda imza attığı birçok enerji projesi ile Türkiye kendisine biçilen enerji koridoru rolünden sıyrılarak enerji ticaret merkezi olmayı hedeflemektedir. Sahip olduğu coğrafi konumunu ve potansiyelini kullanarak enerji alanında öngörülebilir hedefler ortaya koyan Türkiye bu hedeflerine ulaşmak adına kritik hamleler gerçekleştirmektedir. TANAP, Türk Akım Doğalgaz Boru Hattı, Enerji Borsası, FSRU (Floating Storage Regasification Unit) yatırımları ve doğalgaz depolama tesisleri bu hamleler arasında en göze çarpanlardır. Bunlara bir de Doğu Akdeniz gazının transferini ekleyerek bölgesinde bir enerji ticaret merkezi oluşturmayı hedefleyen Türkiye enerji diplomasisini bu yönde şekillendirmektedir. 

Bu çalışmanın ikinci bölümünde Doğu Akdeniz havzasındaki rezerv sahibi ülkeler ele alınmış, bu rezervlerin keşfi ve üretimi konusundaki mevcut durumlar 
aktarılmıştır. Üçüncü bölümde Doğu Akdeniz doğalgazının transferi konusundaki muhtemel projeler ele alınırken sonuç bölümü ile birlikte Doğu Akdeniz gazının 
ihracat seçeneklerine yönelik önerilerde bulunulmuştur.

DOĞU AKDENİZ BÖLGESİNDEKİ DOĞALGAZ REZERVLERİNE SAHİP ÜLKELER 

Dünya üzerindeki hidrokarbon yataklarının yoğun bir şekilde bulunduğu Ortadoğu bölgesine komşu olan Doğu Akdeniz rezerv bakımından yüksek 
potansiyele sahip havzasıyla her geçen gün yeni gelişmelere ev sahipliği yapmaktadır. 

Doğu Akdeniz’de yer alan Mısır, İsrail, GKRY, KKTC, Lübnan ve Suriye kıyılarını içine alan havzada zengin hidrokarbon rezervleri bulunduğu tahmini dünyanın önde gelen enerji şirketlerini arama çalışmaları yapmak üzere bölgeye çekerek keşifler yapılmasını sağlamıştır. Yapılan araştırmalar sonucunda Levant havzasında1 

3,4 trilyon metreküp doğalgaz rezervi tespit edildiği açıklanmıştır.2 

Levant havzası içerisinde bulunan İsrail MEB’i, 2009’da keşfedilen Tamar ve 2010’da keşfedilen Leviathan sahası ile yaklaşık 900 milyar metreküp rezerve 
ev sahipliği yapmaktadır. GKRY ve KKTC yönetimindeki Kıbrıs açıklarında yapılan araştırmalarda da Limasol Limanı’na yaklaşık 160 kilometre mesafede 
198 milyar metreküplük Afrodit sahası keşfedilmiştir. İtalyan enerji şirketi ENI, Mısır MEB’inde bulunan Nil Delta Havzası’nda 2015 yılında Akdeniz’in 
en büyük doğalgaz yataklarının keşfini gerçekleştirdiğini açıklamıştır.3 

Mısır’ın 2015’te keşfettiği Nil Deltası içerisindeki Zohr sahası 850 milyar metreküp ile bölgenin en büyük doğalgaz rezervine ev sahipliği yapmaktadır (Harita 1). 



TABLO 1. DOĞU AKDENİZ’DE KEŞFEDİLEN DOĞALGAZ SAHALARI VE REZERV MİKTARLARI 


2 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR 


***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder