2 Ocak 2018 Salı

ABD-İran Savaş Senaryosu BÖLÜM 2

ABD-İran Savaş Senaryosu BÖLÜM 2


    Savaş bittikten sonra bile istikrarsızlık uzun sürecek ve göçmen sorunu 
durumu da daha da kötü hale getirecektir. Dış ülkelerden akın edecek Sünni İslamcı gruplar, durumu fırsat bilerek kendilerine kontrol bölgeleri oluşturacaktır. İran topraklarının tamamının kontrol edilmesi zor olduğu için denetim dışı bölgeler ve hala rejimin kontrolünde kalan bir bölge ortaya çıkacaktır. İran hükümeti bu bölgede nükleer kabiliyetlerini toplayabilir, geliştirebilir. Eğer İran rejimi devrilirse, Batının ülke inşası çalışması Irak ve Afganistan.dakinden çok daha zor olacaktır. Her an çatışmalarının tırmanmasına müsait dinamik kriz bölgeleri ve karşı saldırılar beklenmedik ciddi sonuçlar doğurabilir. 

 Savaş Planları.. 

 ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) tarafından 2004 yılında hazırlanan 
senaryolardan biri İran (Scenario: The “Streetfighter” State) ile ilgili idi. Bu senaryoya göre; İran, muhtemelen Irak.ın düştüğü yanlışa düşmeyecek ve ABD ile doğrudan çatışmaya girmeyecekti. 1970.lerin sonundan beri İran, ABD.nin Ortadoğu.daki pozisyonuna karşı başarılı, doğrudan ve konvansiyonel olmayan yaklaşımlar sergiledi ve Vietnam.ın ABD.yi dize getirdiği stratejiyi izledi. Senaryoya göre; İran saldırıları başlangıçta terör ve yıkıcı faaliyeti merkeze alan düşük yoğunluklu ve muğlak bir görünümde olacaktı. İran, bugün de ABD liderliğinde bir koalisyon saldırısına karşı kanlı ve uzun bir savaşa hazırlanmakta dır. Bu savaş, konvansiyonel savaş ile ülke rejimine karşı ayaklandırılan direniş gruplarının bir karşımı yani modern adı ile “melez savaş” olacaktır. ABD, bu savaşta İran.ın nükleer silah ve balistik füze kullanımını önlemek üzere füze kalkanı projesini geliştirdi. İşin aslı füze kalkanı, ABD kendi gemilerinden ve uçaklarından İran.ı vururken, onun karşı koymasını engelleyecek bir 
teknolojiyi hayata geçiriyor. 

   Biraz da yeni savaş konseptlerinden bahsedelim. Rusların “Gerasimov 
Doktrini” karşısında Amerikalılar; ayaklanma harekâtı içinde konvansiyonel savaş taktikleri geliştirmeye başladılar. Ukrayna.da olduğu gibi Rusya.nın ayaklanma çıkarıp, örtülü işgal uyguladığı bölgeler için yeni bir savaş konsepti ürettiler; “Kurulu Manevra (Mounted Maneuver)”. Kurulu manevra, çok uzak bölgelerden ayaklanma bölgelerinde yürütülecek çeşitli çatışma senaryolarının kullanılmasını öngörmekte ama hedefinde konvansiyonel mekanize güçler bulunmaktadır. Diğer bir konsept “Birleşik Silah Manevrası ve Geniş Alan Güvenliği” oldu. Bu konsept; yakın coğrafyada daha fazla öldürücü silahla düşmana angaje olmayı öngörüyor6. Bütün bunlar uzay-hava-kara ekseni içinde istihbarat ve operasyonel unsurların uyumlu çalışmasını, hedef tespitini ve etkili ateş sistemlerini gerektiriyor. Temel mantık şu; “hareket ettiğinde temas kurmalısın, ateş ettiğinde öldürmelisin, doğrudan ve dolaylı (topçu gibi) ateşleri koordine etmelisin, acil durumlarda uçakları çağırmalısın”. Bu yüzden, tatbikatlar gerçek mermilerle ve canlı olarak yapılıyor, başarılamayanlar yeniden test ediliyor. Bir muharip tabur için bir kere hareket ettiğinde 620 km. içinde  düşmanla temas edip, sonuç alması bekleniyor. 


Harita 1: İran Etrafındaki Amerikan Üsleri 

 Uydu, uçak, helikopter, tank, topçu, drone, ağ teknolojileri, hava savunma, 
roket, füze, havan bir orkestra gibi senkronize edilerek, tek bir amaca yönlendiriliyor; düşmana üstün gelmek. Buradan çıkarılacak ders; eğer kendi ulusal teknolojisine bağlı uzay sistemleriniz ve siber ağınız yoksa büyük güçlere üstün gelmeniz çok zor ancak asimetrik çözümler üretebilirsiniz. Modern savaşta üstünlüğü sağlayan en önemli güç çarpanı GPS tarafından yönlendirilen uçak, muharip unsur, akıllı mühimmat, topçu ve roket sistemleridir. Örneğin 155 mm.lik Excalibur topçu silahı ile 30 km.den daha fazla menzildeki hedefleri GPS güdümlü olarak vurmaktadır. 70 km. menzili olan Yönlendirmeli Çoklançerli Roket Sistemi (GLMRS7) ise Afganistan.da Taliban.a karşı kullanıldı. Geleceğin değil, bugünün savaşları için Drone.lar ile ilgili yeni taktik ve teknikler geliştiriliyor. Teknolojinin keskin uçları kullanılarak her tür düşmanın çok uzak mesafelerden tam isabetle vurulması isteniyor. 

 İran.ın savaşın başlangıcındaki ilk askeri hedefi, Hürmüz Boğazı.nı kontrol 
etmektir. Körfez.deki sekiz ülke içinde İran, diğer yedi ülkeden iki katı kadar olan uzun sahile sahiptir. Hedef dünya petrolünün %40.ının geçtiği İran Körfezi.ne gelecek Amerikan savaş gemilerini vurmaktır. İran, Pekin gibi özellikle gemilere karşı hassas güdümlü füzeler edinmektedir. İran.ın muhtemel savaş planı; balistik ve cruise füzelerinin dağıtılmasını, Hürmüz Boğazı.nın mayınlanmasını ve denizaltılarının burada devriye gezmesini öngörüyor. Gemilere karşı füze bataryaları, yaklaşan ABD gemilerini hedef alacaktır. Anti-gemi füzeleri ile donatılmış İran hava gücü ise ülke içinde dağıtılmış bekleyecektir. İran komuta kademesi derin yeraltı sığınaklarına girecek ve haberleşme fiber optik kablolar veya abone olunan uydu servisi, keşif 
hizmeti Rus uydularınca sağlanacaktır. 

 ABD ordusuna göre, İran ile savaşta Tahran.ın stratejisi, Çin.e benzer şekilde, 
ABD.nin bölgeye giriş ve önlenmesi (A2/AD8) ile ilgili kabiliyetlere odaklanmaktır. 

İranın ABD.nin Körfez.e girişini önlemek için terör ve nükleer dâhil kitle imha 
silahlarını kullanması bekleniyor. ABD ise 2011 yılından beri Hava-Deniz Muharebesi ya da şimdiki adı ile JAM-GC veya 3. Offset Strateji.yi geliştiriyor. ABD ve bölgesel koalisyon üyelerini pek çok zorluk beklemektedir. İran Ordusu, ABD.nin kullanacağı her liman ve havaalanına saldırma emri almıştır. Bu saldırı önleyici nitelikte ABD kuvvetleri gelmeden de yapılacaktır. Nükleer, kimyasal veya biyolojik savaş başlıklı füzeler kullanılacaktır. Füzeler ve hava saldırıları ile desteklenen bir konvansiyonel taarruz da söz konusu olabilir. İran, denizden doğrudan bir angajmana niyet etmemekte ve deniz kontrolü yerine karşı koymaya hazırlanmaktadır. Üçüncü tarafların ticari uyduları vasıtası ile ABD kuvvetlerinin deniz intikallerini izlemeye çalışacaktır. İran, elektronik savaş imkânları ile de uydu ve yer istasyonlarını etkisiz hale getirmeyi planlamaktadır. İran, ABD.nin uzun menzilli vuruşlarına ve açık denizdeki unsurlarına karşı koyacak vasıtalara sahip değildir. Bu nedenle, ABD güç projeksiyonuna karşı özellikle Hürmüz Boğazı etrafında modern dizel denizaltılar, mayın bariyerleri kullanarak intikalleri yavaşlatabilir veya kanalize edebilir. Bir ihtimal ise uçak taşıyıcılar gibi derinlikteki hedeflere karşı uzun menzilli uçaklar ve füze 
grupları kullanmasıdır. İran ile İsrail arasındaki füze uçuş süresi 10 dakikadır. Bu yüzden, ABD işgali karşısında İran.ın nükleer bir karşılık ile misilleme kabiliyetinin yok edilmesi önem taşıyacaktır. 

 Savaş Nasıl Olacak? 

 ABD savaşa İran.ın derinliğindeki stratejik hedefleri bombalayarak 
başlayacaktır. İran bu hedefleri çok iyi koruyacak veya esirlerle kalkan oluşturacaktır. ABD savaşa denizden atılan cruise füzeleri ve hava saldırıları ile başlayacak, bunun için iki uçak gemisi ve stratejik bombardıman kabiliyetleri ile İran.ın önemli sanayi ve askeri altyapısını hedef alacaktır. Altyapıdan sonra İran.ın silah sistemleri ve kuvvet yığınakları vurulacaktır. Hava harekâtı, yoğun insansız hava aracı (drone) saldırıları ve özel kuvvetler operasyonları ile desteklenecektir. Uçak filoları, özel kuvvet timleri, önleyici füze halkaları (füze kalkanı) ve tüm uçak gemisi saldırı grupları; drone.lar, gözetleme sistemleri, tanker uçakları ve diğer lojistik birimler tarafından desteklenecektir. B-2.ler tarafından atılacak (beton ve kaya) delici patlayıcılar, nükleer silah mevzilerine ve yer altı tesislerine karşı kullanılacaktır. Uzaya dayalı kabiliyetler, İran hava savunması (S-300 gibi) hassas hedefleri arayacaklardır. İran.ın nükleer tesislerini korumak için kullanacağı kara-hava savunma sistemleri yok 
edilecektir. Nükleer silahlar hedef alınmadan önce İran.ın hava savunma sistemi 
çökertilecektir. İran, cruise füzeleri ile vurulmadan önce ABD Deniz Kuvvetleri 
Hürmüz Boğazı.nı açık tutmayı sağlayacaktır. Katar.daki Amerikan hava üssünde bulunan X-band radar istasyonu, ABD savaş gemilerini hedef alacak İran füzelerinin izlerini 4 dk. içinde tespit edecektir. Bu füzeler; Suudi Arabistan, Kuveyt ve BAE.de konuşlu Patriot.lar ve Yüksek İrtifa Hava Savunma Terminali (THAAD9) tarafından vurulacaktır10. Füze saldırıları, ABD deniz kuvvetleri cruise füzeleri ve füze kalkanı savunma sistemi (Aegis) taşıyan destroyerler tarafından desteklenecektir. 

 ABD için savaşın en zor kısmı İran.ın Hürmüz Boğazı ve karaya çıkışını 
önlemesi kadar, artan hava savunma kabiliyetleridir. İran kuvvetlerine fazla 
yaklaşırlarsa veya sürpriz bir saldırı ile karşılaşırlarsa çok kayıp vereceklerini 
düşünüyorlar. İran.ın özellikle mayınlar, drone.lar, sahil radarları, askeri gemiler ve sivil vasıtaları etkin olarak kullanarak Amerikan gemilerini hedef alacağı 
hesaplanıyor. İran, Hürmüz Boğazı.nı korumak için muhtemelen deniz tecrit sistemleri kullanarak, ABD deniz vasıtalarını belirli pasajlar içinde imha etmek isteyecektir. Hürmüz Boğazı.nı kapatmak için bol mayın özellikle akıllı mayınlardan istifade edecektir. Bu tür mayınları yüzey gemileri kadar denizaltılardan örtülü olarak da yayabilecektir. Bu yüzden ABD, öncelikle Hürmüz Boğazı.ndaki sistemleri (özellikle hedef istihbaratı yapan sahil radarları, insansız hava araçları, yüzey vasıtaları ve denizaltılar) yok etmeye odaklanacak tır. İran denizden çok karada konuşlu ve kamufle edilmiş füze sistemlerini tercih edecektir. İran, yüzey gemilerini kısa menzilli gemi-savar füzeleri ile donatacaktır. Ayrıca, kısa menzilli füzeler ve özel kuvvetler de bölgedeki Amerikan askeri altyapısını hedef alacaktır. Büyük hedefler ve şehirler için 
ise uzun menzilli füzeler kullanılacaktır. ABD.nin füze üslerine saldırıları karşısında çok miktarda sahte hedef ve yem kullanacaktır. İran.ın Hizbullah ile İsrail.e roket saldırısı, Gazze.de ise Hamas ile füze saldırı yapması beklenmektedir. 

 Savaşın başlangıcında Amerikalılar, İran.ın C4ISR11 ağını hedef alacaklardır. 
Bunun için uzun menzilli bombardıman, denizaltı savaşı, elektronik savaş ve 
saldırgan siber saldırılar ile İran.ın erken ikaz radarları, deniz gözetleme sistemleri ve komuta-kontrol tesisleri vurulacaktır. İran.ı sabit sensörleri ve komuta kontrol bağlantılarına karşı; sabit üsler, SSN ve SSGN.lerden isabet güdümlü silahlar kullanarak kinetik bir bombardıman dalgası oluşturulacaktır12. Amerikan özel kuvvetleri ise bu bombardımanları takviye etmek üzere, fiber optik ağlar gibi vurulması zor hedeflere yönlendirilecektir. İran, C4ISR şebekesi ve hava savunmasının çökertilmesi ile ABD hava ve deniz kuvvetleri İran mobil radarları ve komuta-kontrol sistemlerini hedef alacaktır. ABD uzay kabiliyetleri ve uydular, İran.ın terör şebekeleri yanında hassas yer istasyonlarını hedef alacaktır. Körfez ülkelerinin de korunması için İran.ın elindeki tüm füzelerin bir an önce vurulması sağlanacaktır. İki uçak gemisinin her birinde bulunacak 90 uçak ile İran.ın yaklaşık 10 balistik füze üssü ve 20 kadar füze üretim tesisi ile 20.den fazla füze atma bölgesi hedef alınacaktır. İkinci hedef grubunda petrol rafinerileri, enerji hatları, askeri üsler, yollar ve köprüler olacaktır. 


Resim 1: ABD Uçak Gemisi USS Ronald Reagan İran Körfezi’nde 

 İran askeri gücü, reaktörleri ve fabrikaları genellikle nüfusun yoğun olduğu 
yerlere konuşlanmıştır. ABD hava taarruzları başarılı olup, İran.ın özellikle uzun 
menzilli karşı koyma kabiliyetleri yok edildiğinde sıra kara harekâtı için giriş bölgeleri oluşturmaya gelecektir. İran bu dönemde Irak gibi koalisyon kuvvetlerine saldırmayacak ya da savunma pozisyonu almayacaktır. Bunun yerine konvansiyonel olmayan, özel bir savaş (su kaynaklarının yok edilmesi, fabrikaların imhası, zehirli kimyasalların kullanılması, petrol kuyularının patlatılması vb.) başlatılacaktır. İran kuvvetleri küçük, bağımsız gruplar halinde hareket edecek ve ABD derin hava taarruzlarını boşa çıkarmak için üs bölgelerini terk edeceklerdir. İran.ın amacı, ABD zayiatını artırmak ve koalisyonun dağılmasını sağlayacak kadar kan akıtmak olacaktır. İran kuvvetlerini korumak ve sürpriz konvansiyonel olamayan saldırılar için tarafsız komşu ülkelerin topraklarından da istifade etmeye çalışacaktır. Koalisyon kuvvetleri ülkeyi işgal ettikçe kendini daha fazla gerilla savaşı içinde bulacaktır. 
İran.ın ümidi ABD ve koalisyonun savaşın sonunda bir zafer olmayacağına inanması ve çatışmaların kolayca ve kısa sürede bitmeyeceğini görmeleridir. 

 Devam eden hava harekâtı süresince İran, özellikle hava savunma 
kabiliyetlerinin menzili dâhilinde bazı ceplerde hava üstünlüğü kurmaya çalışabilir. Bu özellikle, üslerinden birkaç yüz km. uzakta olan ABD uçakları için yeterli yakın hava desteği olmadığında sorun olabilir. İran, bu amaçla mobil SAM kabiliyetleri kullanabilir. SAM operatörleri radar emisyonlarını kontrol etmek için sık sık yer değiştirebilir ve ani SAM pusuları kurabilir. Uçaklarının erkenden imha olmasını önlemek için bazılarını iyi korunan sığınaklarda saklayabilir. Buna karşılık ABD, görünmezlik teknolojisine başvurabilir, radarların tespitini önlemek için elektronik savaş sistemlerinden istifade edebilir. ABD, İran.ın nükleer programını imha etmek için öncelikle hava savunma ağını B2 bombardıman ve diğer uçaklar ile hedef alacak, bunun için isabet güdümlü ve/veya betonu delen tipte mühimmat kullanacaktır. 


Harita 2: İran’ın Eyaletleri 


 İran, ülke dışındaki gayri nizami kuvvet ağları ile ABD hedeflerine saldıracaktır. 
Bu savaşta sürpriz etkisi göz ardı edilmemelidir. Örneğin, İran.ın Körfez bölgesinde sürpriz bir kitlesel saldırısı kendisine önemli avantaj sağlayabilir. Bu amaçla, sahil radarlarını, insansız hava araçlarını ve sivil vasıtaları istihbarat amaçlı olarak kullanırken, yüzey vasıtaları ile ABD.nin deniz hedeflerini yoğun roket ve füze saldırısı düzenleyebilir. Böylece füze kalkanının alt yapısı olan ABD deniz kuvvetlerinin AEGIS muharip sistemi, kinetik (yakın destek ve füze) sistemlerini ve mayın döşeme kabiliyetlerini boşa çıkarabilir. İran.ın kıyıya konuşlu ASCM ve Klub-K füzeleri sivil vasıtalardan atılarak bu saldırıları takviye edebilir13. İran.ın taarruzi deniz patlayıcı platformları deniz trafiğini engelleye bilir. İran bunlarla birlikte kısa menzilli balistik füzeler (SRBM) ve vekil gruplar (Hizbullah) veya Quds Kuvvetleri kullanarak ABD havaalanları, üsleri ve limanlarına saldırılar düzenleyebilir. İran, elindeki füzeler daha az isabetli olsa da ABD ve müttefiklerinin füze savunmasını, radar ve C4 noktalarını hedef alacaktır. 

 Türkiye İçin Sonuçlar.. 

 ABD, İran coğrafyasına yerleşerek sadece Asya-Pasifik.in değil Orta Asya.nın 
kaynaklarına da rahatça el atabilir. Bunlar olurken Suriye.de Rusya da seyirci 
kalmayacak, İran.ın kuzey kuşağına yerleşerek, kendi etki bölgesini kurmaya 
çalışacaktır. İran petrolüne el atılması, Çin.in ana enerji kaynağının kontrol altına alınması demektir. Türkiye ise İran ile en istikrarlı sınırlarına sahiptir ve komşu ülkenin istikrarsızlığı bizim değil, petrol hırsızı Batılı ülkelerin hedefidir. Eğer Türkiye; Irak ve Suriye.de olduğu gibi İran konusunda da ABD.nin tuzağına düşerse, Büyük Kürdistan.ın diğer parçasını da elimizle kurdurmuş olacağız. İran coğrafyasına her yönden gelecek cihatçı gruplar yani El Kaide ve IŞİD türevleri dolacaktır. Böylece ABD ve Rusya, İran.da sürekli kalmak ve çevre coğrafyalara uzanmak için kendilerine (terörle mücadele) meşruiyet örtüsü sağlayacaklardır. Kuzeydeki Azeri Türkleri ise bugünkünden çok daha kötü koşullarda yaşayacak, göç ettirilecektir. Hâlbuki İran.ın bölgede güçlenmesi Türkiye.nin lehine, çünkü Ankara.nın tersine İran.ın Barzani ve ABD ile göbek bağı yok ve bir Kürt devletine asla müsaade etmez. İran.da rejim bir devrim ile değil, ancak evrimle değişebilir. Bugün, İran nüfusunun çoğunluğunu devrim sonrası doğanlar oluşturuyor. İran; genç, iyi eğitimli, şehirli ve modern bir toplum olarak modern dünyada hak ettiği yerini almak istiyor. Ortadoğu.da silahlanma yarışı ve nükleer silah heveslerinin bitmesi ancak, Batılı güçlerin bu coğrafyadan çıkması ve bölge ülkelerinin kalıcı bir barışın temellerini birlikte atması ile mümkündür. Türkiye-İran ile ilişkileri son yıllarda oldukça büyük hasarlar almıştır ve bu hasar bir an önce onarılmalıdır. 

 ABD-İran Savaşı.nın en önemli dönemeçlerinden birisi Türkiye.nin bu savaşa 
ikna edilmesi olacaktır. Artık, Suriye ve Irak.ta olduğu gibi başkalarını şeytanlaştırarak kendi çıkarlarını bize dayatanların oyunlarına alet olmamalıyız. Türkiye, bundan yüz yıl önce Ortadoğu haritası çizilirken Şerif Hüseyin.in düştüğü Sünni Arap Krallığı tuzağına düşmemelidir. İran coğrafyasının dağılması Şiiliğin sonu değil, hiç bitmeyecek mezhep savaşlarının tüm İslam coğrafyasını kana bulamaya devam etmesi sonucunu verecektir. Her zaman olduğu gibi ABD.nin bu savaştaki tüm hukuksuzluk larının ve cinayetlerinin arkasında kendi halkına anlatacağı iki kelime saklı olacaktır; “Amerikan çıkarları”. Ancak, bu çıkarlar Ortadoğu.da hiçbir zaman Türkiye ile örtüşmemektedir. Bu yüzden ABD, Türkiye.nin askeri kabiliyetlerinin sınırlı düzeyde tutulması; siber, elektronik savaş, hava savunma ve füze kabiliyetlerinin kendi tekelinde olmasına dikkat etmektedir. Türkiye.nin bulunduğu coğrafyada artık büyük güçlerin arkasına saklanma dönemi çoktan geçmiştir. 

Üstelik ülkemizin çıkarlarının önündeki en büyük engel olan ABD ile de bir savaş senaryosu yapmamızın, gerekli dersi vermenin zamanı da gelmiştir. Batılıların size verdiği silahlarla ancak onların istediği türden ama modası geçmiş araçlarla bir savaş yapar ve kazanamazsınız. Öte yandan, günümüzün savaşlarına hazırlanmak için sadece silah ve araç almanız yetmez, yeni bir savunma kültürü ve savaş konsepti de gerekiyor. Afganistan ve Irak savaşları; küçük grupları izleyecek, taarruz edecek ve öldürecek muharip unsur ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Buradan Türkiye.ye çıkacak ders, PKK ve YPG ile mücadele için ülke içinde karakollarda beklenmemeli, sınır ötesi için proaktif stratejiler izlenmelidir. Bunun için konvansiyonel olmayan unsurlar ve konseptler kullanılmalıdır. Geleceğin savaşları tamamen konvansiyonel olmayacak, melez savaşlarda düzenli ordular vekil güçler ile birlikte şehir içlerinde de savaşacaktır. Türkiye, ABD.nin değil, kendi oyununun aktörü olmalı, gerçekçi savaş senaryolarına hazırlanmalı, buna uygun ulusal kuvvet ve kabiliyetler geliştirmelidir. 

Bunlar sık sık konvansiyonel ve ayaklanmaya karşı koyma tatbikatlarında denenmeli ve sürekli geliştirilmelidir. Ordumuzun diğerlerine üstünlük sağlayacak kuvvet çarpanları olmalıdır. Bunun için de sağlam bir liderlik ve vizyon sahibi liyakatli komutanlara ve savunma uzmanlarına ihtiyaç var. 


DİPNOTLAR;

1 Anthony H. Cordesman, Alexander Wilner. U.S. and Iranian Strategic Competition: The Gulf Military Balance, CSIS, (Nov 2, 2011). http://csis.org/files/publication/111102_Iran_Gulf_Military_Balance.pdf 

2 Ilan Berman, Iranian Cyberwar, U.S. Must Prepare for Possible Confrontation, Defense News, (11 September 2011). 

3 Uzi Rubin, Iran's Steady March to Global Missile Clout, Defense News, (15 August 2011). 

4 Reva Bhalla, Negotiations Behind U.S. Sanctions Against Iran, Stratfor, (July 3, 2012). 

5 Sharmine Narwani, The Dangerous Reality of an Iran War, American Conservative, (March 15, 2017). 

6 Kris Osborn, How the U.S. Army Plans to Go to War Against Russia, China and Iran (Their Weapons, That Is), Scout Warrior, (February 13, 2017). 

7 GMLRS: Guided Multiple-Launch Rocket System. 

8 A2/AD: Anti-Access/Aerial-Denial. 

9 THAAD: Terminal High Altitude Air Defense. 

10 Alex Gorka, US, Iran on Brink of Armed Conflict: War Scenario and Consequences, Strategic Culture, (February 8, 2017). 

11 C4ISR: Command, Control, Communications, Computer, Intelligence, Surveillance, Reconnasiance. 

12 Harry J. Kazianis, How the U.S. Military Could Strike Iran, Center for the National Interest, (April 10, 2017). 

13 Harry J. Kazianis, How Would Iran Attack America? Center for the National Interest, (April 10, 2017). 


***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder